Hiç SJW (Social Justice Warrior) teriminin yaygınlaşma hikayesini merak ettiniz mi?
2014 Öncesinde İnternette Siyaset Yok Muydu?
Elbette vardı ama bu ilişki çoğunlukla tek taraflıydı. 2011 Arap Baharı ve 2013 Gezi Protestoları gibi örneklerde olduğu gibi insanlar siyasi gündemi internete getiriyor ve diğer insanlarla bu konuda etkileşime geçiyordu. Yine de o siyasi gündemin kaynağı internetin kendisi değildi. İnternette olan biten gelişmeler yine internette kalıyordu. Bu durum 2014 Ağustos’unda bir kadının kendi video oyununu dijital oyun platformu olan Steam’de yayınlamasıyla değişecekti.
Geri Dönülmez Nokta
Zoe Quinn yaptığı “Depression Quest” oyununda kendisinin de yaşadığı depresyonu video oyunları aracılığıyla insanlara anlatmayı amaçlıyordu. Dahası oyun gazetecilerinden de olumlu yorumlar almıştı. Yine de kısa süre sonra bir iddia ilgileri oyun yerine Quinn’e ve gazetecileri yöneltti. Eski erkek arkadaşının blogunda yazdığı yazılara göre Quinn cinsel ilişki karşılığında oyun gazetecilerinden yüksek notlar almıştı. Sonrasında bu iddia yalanlansa da (eski erkek arkadaşı da yanlış anlaşıldığını söyledi) olay büyüdü.
Yolsuzluk Kokusu
Zira blogun kurulma amacı Quinn’in erkek arkadaşını sık sık aldattığının ifşa edilmesiydi ve erkek arkadaşının delilleri oldukça ikna ediciydi. Bu yüzden Quinn hakkındaki diğer iddia da ilk bakışta doğru gibi gözüküyordu. İddiayı araştıran oyuncular, oyun gazetecilerini ve bağlantılarını da didik didik araştırmaya başladı. Bu araştırmalar sonucunda her ne kadar Quinn özelindeki iddianın yanlış olduğu ortaya çıksa da gazetecilerin yer yer sektörü kayırdığına dair başka deliller su üzerine çıktı.
İşler Çirkinleşiyor
Gazeteciler ise bu delilleri küçümseyici bir şekilde reddedince oyuncular da tepki gösterdi. Öte yandan bu süreçte aşırı sağcıların da çabasıyla internetteki forumlarda Quinn’in kişisel bilgileri ifşa edildi, tecavüz ve ölüm tehditleri aldı. Bunların üzerine Feminist medya eleştirmeni Anita Sarkeesian ve video oyun geliştiricisi Brianna Wu, Quinn’e destek açıklamalarında bulundular ama onlar da Quinn’e benzer saldırılara maruz kaldılar. Özellikle Sarkeesian’ın halihazırda bilinen bir figür olması üzerine olay çığırından çıktı.
SJW Teriminin Şafağı
Olayın çok katmanlı oluşu ve hızla yayılması iddiaların da unutulmasına yol açtı. Konu genel bir 21. Yüzyıl Feminizmi tartışmasına döndü ve oyuncu kültürü içinde bir ünü olan herkes takipçileri tarafından bir taraf tutmaya zorlandı. Feminizme yakın olan kesim oyuncu kültürünün toksik oluşunu eleştirirken onlara karşı çıkanlarsa onları oyun gazetecilerinin etik problemlerini gizlemekle suçluyordu. Zamanla ilk kesim “Social Justice Warrior (SJW)” ikinci kesimse “Gamergater” lakabı ile anılmaya başlandı.
Olayın Akıbeti
Gamergate olayı içinde yaşadığımız internet dönemi kimlik siyasetinin en önemli olaylarından biri oldu. SJW terimi her ne kadar ilk bu olayda bulunmasa da bu olayla yaygınlaştı ve SJW olarak anılan grup artık “Woke” gibi farklı isimlerle anılsa da insanların kendilerini yakın veya uzak bir şekilde konumlandırmak zorunda hissettiği bir insan topluluğu haline geldi. Öte yandan kendisinden sonra gerçekleşen olaylarda hatırlandığı için de Gamergate bir mihenk taşı oldu.