Yüksek Mahkeme ve Amerikan Sağı Donald Trump'ı Dünya İçin Nasıl Daha Tehlikeli Yaptı?
ABD Başkanlığının Güçlenmesinin Kısa Tarihi
Amerikan Anayasasına göre gücü kısıtlı olduğundan ve ülke ilk kurulduğunda genel olarak federal hükümetin eyalet hükümetlerine kıyasla zayıflığından ötürü başkanlar uzun yıllar boyunca daha çok yumuşak güce dayanarak hareket ettiler. Zamanla Amerikan İç Savaşı, Büyük Buhran ve 2. Dünya Savaşı gibi olaylar liderlik ihtiyacını oluşturduğu için başkanlık makamı da güçlenmeye başladı. Bunların üzerine Soğuk Savaş da başkanların hareket kabiliyetini arttırmasını sağladı.
Emperyal Başkanlık Nedir?
Amerikalı tarihçi Arthur Schlesinger Jr. tarafından popülerleştirilen Emperyal Başkanlık terimi özellikle dış politika alanında Soğuk Savaşla birlikte Amerikan Başkanlığının Yasama ve Yargı aleyhine güçlenmesini ifade ediyor. Soğuk Savaş boyunca başkanlar Vietnam Savaşında veya Watergate skandalında olduğu gibi ulusal güvenlik bahanesiyle görevini kötüye kullandı ve kuvvetler ayrılığını zedeledi. Soğuk Savaş sonrasında da Vatanseverlik Yasası gibi yasalar insanların gizlilik hakkına Yürütme lehine darbe vurarak emperyal başkanlığın devamını sağladı.
Proje 2025 ve Ajanda 47
Her ne kadar seçimler bu yıl yapılacak olsa da seçilecek başkan görevine 20 Ocak 2025’te başlayacak. Adını bu tarihten alan Proje 2025, Amerikan Sağındaki düşünce kuruluşlarının bir araya gelip seçilecek yeni başkana bir yol haritası sunma projesi. Her ne kadar Trump bu proje ile bir ilişkisi olmadığını söylese de bu projenin önemli isimleri arasında kendi başkanlığı sırasında onun altında çalışmış kişiler de var.
Proje 2025 ve Ajanda 47
Ayrıca Trump’ın kendi seçim vaatlerine verdiği isim olan Ajanda 47 (Seçilebilirse kendisi 47. Başkan olacak) Proje 2025’ten fazlasıyla etkilenmiş durumda. Federal bürokrasideki liyakatli bürokratları tasfiye ettikten sonra o kadroları yandaş sağcılarla doldurmayı merkeze alan bu iki plan böylece Kongre’yi devre dışı bırakmayı hedefliyor. Uygulanabilirse vereceği devasa güçle başkana ülke içinde ciddi değişikliklere yol açacak olan bu program dış politikada ise daha yıkıcı etkilere sebep olacak.
Emperyal Başkanlığı Güncelleme Teklifleri
Her ne kadar Ajanda 47 detaylı planlar sunmasa da Proje 2025’in dış politikaya bakış açısı Emperyal Başkanlığı güçlendirmekten yana. Örneğin yayınladıkları “Liderlik için Yetki” kitabı mevcut Nükleer Silah politikasının da üstünde bir üretim yapılmasını talep ediyor ama bu talep fiiliyatta Nükleer Silahların kısıtlanmasına yönelik neredeyse bütün anlaşmaları çöpe atacak seviyede. Başka bir örnek ise Proje 2025’in başkanların yabancı ülkelere silah satışında Kongre’yi bilgilendirmesine karşı çıkması.
Başkanın Dokunulmazlığı Nerede Başlar Nerede Biter?
Başkanların dokunulmazlık sahibi olduğu varsayılsa da bu dokunulmazlığın doğası tartışmalıydı. Amerikan Yüksek Mahkemesi geçtiğimiz haftalarda başkan dokunulmazlığıyla ilgili bir karar yayınladı. Her ne kadar Mahkeme konu hakkında açık bir karar vermese de Başkanların asli Anayasal güçleri kapsamında verdikleri resmi kararlarda ömür boyu dokunulmazlığa sahip olduklarına karar verdi. Bu kararın sonuçlarının neye yol açacağı şimdilik kestirilemese de Trump mahkemenin kararını mutlulukla karşıladı.
Başkanın Dokunulmazlığı Nerede Başlar Nerede Biter?
Onun bu mutluluğu kimileri için ise endişe verici. Zira karar sayesinde eğer başkan seçilebilirse daha da radikal pozisyonları benimsemesinden endişeleniyor. Dahası ülkeyi savunmak genellikle başkanın asli sorumluluklarından biri olarak görüldüğü için de bu karar gelecekte savaş suçlusu bir Amerikan Başkanının Amerikan iç hukukunda yargılanabilmesinin yolunu da ciddi şekilde kapatıyor. Mahkemeler dışında başkana hesap sorabilir tek kurum olan Kongre’nin de Azil yetkisini kullanması nadiren gerçekleşiyor.
Kaynaklar:
The Imperial Presidency, Arthur M. Schlesinger, Jr.
Mandate for Leadership: The Conservative Promise
Trump v. United States (2024)